Kendi türünün efsanesi olan Rust’ı oynamak sanıldığı kadar karmaşık ve zor değil. Rust’ın bazı tüyolarını öğrenmek, özellikle vahşi doğada ilk kez seyahat edenler için hayatta kalmanın anahtarı olacaktır. Bu sebeple Rust’a yeni başlayan oyun severlerin, oyundaki maceralarında işlerine yarayacağını düşündüğümüz 10 temel ipucunu paylaştık.
Rust Başlangıç Rehberi
1)Uygun Bir Sunucu Seçin
Rust’a yeni başlayan bir oyuncuysanız ilk olarak kendinize uygun bir sunucu seçmeniz gerekir. Yeni başlayan oyuncuların çoğu genellikle yüksek nüfuslu bir resmi sunucuya gider. Ancak bu sunucular deneyimli oyuncularla doludur. Yeni gelen bir oyuncunun ise tecrübe kazanmak için zamana ihtiyacı vardır. Bu nedenle, kendinize uygun bir sunucuya katılmanız gerekir.
Başlamak için ana menüde ‘Oynat’ı tıklayın ve ardından ‘Topluluk Sunucuları’na gidin. Ekranınızın altında bir arama çubuğu göreceksiniz. Size uygun başlangıç sunucusunu bulmak için kutucuğa ‘beginner’ / ’acemi’, ‘friendly’ / ‘arkadaş canlısı’, ‘PvE only’ / ‘sadece PVE’ gibi bir şey yazabilirsiniz. Oyuncuların sizi yine de öldürebileceğini ama uygun bir sunucuyla bu ihtimalin daha az olduğunu unutmayın.
2) Yeniden Doğma Noktası Elde Etmek İçin Uyku Tulumu Oluşturun
Rust’ta ihtiyacınız olan ilk parçalardan biri uyku tulumudur. Yere bir tane uyku tulumu yerleştirerek özel bir yeniden doğma noktası yaratırsınız. Uyku tulumlarından bir tanesine erken sahip olmak, sizi sahilde yeniden doğmanın ve tüm yolu yürümek zorunda kalmanın zahmetinden kurtaracaktır.
30 bez ile uyku tulumu yapabilirsiniz. Kumaş, kenevir bitkilerinden 10’luk yığınlar halinde toplanabilir. Bu nedenle sadece 3 bitkiye ihtiyacınız var. Fakat oyun içerisinde kenevir bitkileri gözünüzden kaçabilir. Bu yüzden Rust’taki serüveninize başlamadan önce önünüzdeki görsele dikkatlice bakın.
3) Odun ve Taş Toplarken Doğru Noktaya Vurun
İlk yumurtlama noktanızı oluşturduktan sonra, kayanızla (başlangıç aracı) ağaçlara ve büyük parçalara vurarak taş ve odun toplamaya başlayın. İlk özel araçlarınızı oluşturmak için balta ve kazmaya ihtiyacınız olduğunu unutmayın.
Yalnızca kaya ile kaynak toplamak uzun süreceği için tehlikeli bir süreçtir. Bu işlemi mümkün olduğunca hızlı yapmak için ağaçta görünecek olan kırmızı X’e basmaya çalışın. Kayanızla X’e vurursanız, vuruş başına daha fazla odun alırsınız. Aynı şey kayanın üzerinde beliren ışıltı için de geçerli. Bir kerede daha fazla taş elde etmek için ona vurabilirsiniz.
4) Odun Toplamaya Öncelik Verin
Balta ve kazmayı oluşturduktan sonra odun toplamaya başlayın. Olabildiğince çok odun toplayın. Çünkü bu kaynak materyali, ilk üssünüzü inşa etmek için ihtiyacınız olan tek unsur. Bu nedenle diğer kaynaklarla zaman kaybetmeyin.
Yalnızca ahşapla oluşturabileceğiniz temel başlangıç öğeleri şunlardır:
- İnşaat planı
- Bina temeli
- Duvarlar
- Tahta kapı
- Ahşap kilit
- Kamp ateşi
- Saklama kutusu
5) İlk Üssünüz İçin Doğru Noktayı Seçin
Üssünüzün konumu, oyundaki başarınız üzerinde çok fazla etkiye sahiptir. Yakınlarda bol miktarda kaynak bulunan iyi gizlenmiş bir yer bulmaya çalışın, ancak gereğinden fazla yürümeyin. Haritanın ortasında koşmak size bir fayda sağlamayacaktır.
En iyi yer bir ormandır. Bir önceki maddede olduğu gibi, başlangıç için bol miktarda ahşaba ihtiyacınız var. Bu durumun aynı zamanda size koruma sağladığını bilmelisiniz. Öte yandan çöllerin tehlikeli olduğunu ve karlı alanların kıyafetsiz yeni oyuncular için uygun olmadığını aklınızdan çıkarmayın. Ayrıca daha iyi malzemeler aramak için yollara ve eski şehirlere yakın olmak da iyi bir fikir olabilir.
6) Gereğinden Fazla Çiftlik Yapmayın
Gereğinden fazla çiftlik yapmak belki de oyuncuların Rust’ta yaptığı en yaygın hatadır. Aynı anda büyük miktarda kaynak toplamak çok cazip gelse de, ölmenin sinir bozucu yanını unutmamalısınız. Şu anda ihtiyacınız olan az miktarda kaynak toplamak ve bunları düzenli olarak üssünüze iade etmek. Bu şekilde sadece ihtiyacınız olanı toplarsınız ve hepsini kaybetme riskiniz çok azalır.
7) Üssünüzde Çift Kapı Kullanın
Bazen daha donanımlı bir oyuncuyla karşılaştığınızda yapabileceğiniz en iyi şey üssünüze geri dönüp saklanmaktır. Ancak bir taraftan bu riskli bir durumdur. Çünkü kapıyı açıp ölürseniz, şimdiye kadar sakladığınız tüm malzemeleri diğer oyuncuya kaptırabilirsiniz.
Bu nedenle, mümkün olan en kısa sürede bir ‘hava kilidi’ oluşturmalısınız. Kapıları kilitli en az iki oda inşa edin ve eşyalarınızı son odada saklayın. Bir düşman oyuncu ilkini geçerse, yine de depolanmış öğelerinize ulaşamaz. Öleceğinizi bilseniz bile her zaman önce kapıyı arkanızdan kilitlemeyi unutmayın. Zulanız muhtemelen vücudunuzdaki eşyalardan daha değerlidir.
8) Geceleri Ateş Yakmaktan Kaçının
Kendinizi diğer oyuncular için hedef haline getirmenin en kısa yolu ateş yakmaktır. Bu yüzden karanlıkta kalsanız iyi olur.
Buna ek olarak, gündüzleri yeterince yemek pişirdiğinizden emin olun. Gece çökmeden önce yiyecek malzemelerinizi her zaman kontrol etmeyi alışkanlık haline getirin. Yine de geceleri yemek pişirmek zorundaysanız, yemeğinizi üssünüzden uzakta bir yerde yaptığınıza emin olun.
9) Üssünüzün Bozulmasını Önleyin
Binalar sonsuza kadar sağlam kalmaz. Üssünüz zamanla çürüyecektir ve bunu önlemenin tek yolu binaya bakım yapmaktır. Öncelikle 1000 ağaçtan bir alet dolabı yapmalı ve bunu üssünüze yerleştirmelisiniz. Daha sonra kullandığınız yapı malzemelerinden belli bir miktarı dolabın içine koymalısınız. Üssünüz ne kadar büyükse, o kadar fazla bakıma ihtiyaç duyar. (Binanızı inşa etmeye başlamadan önce bunu aklınızda bulundurun.)
10) Radyasyona Dikkat Edin
Artık güçlü bir temeliniz olduğuna göre, daha değerli materyaller toplamak için terk edilmiş siteleri ziyaret etmeye başlamalısınız. Ancak bu ziyaretleri yaparken dikkatli olmalısınız. Çünkü terk edilmiş binaları keşfetmek, sizi radyoaktif hale getirip öldürene kadar süründürebilir. Koruyucu giysiler olmadan radyasyondan kurtulma şansınız yok. Eski bir sanayi sitesi görürseniz kulaklarınızı açık tutun. Bir çatırtı sesi duyuyor musunuz? Bu, binaların radyasyon yaydığı anlamına gelir. Arkanızı dönüp kaçın!
İşte şimdi Rust’ta uzun soluklu bir yolculuğa çıkmaya hazırsınız. Keyifli oyunlar!