Godlike Burger adından da anlaşılabileceği gibi son zamanlarda birçok örneğini gördüğümüz aşçılık oyunu dediğimiz türdeki yapımlardan biri. Fakat bu oyunu diğerlerinden ayıran çok daha farklı özellikler var. Çünkü oyunda başarılı olabilmek ve işletmenizin karlılığını arttırmak için önce gelen müşterilerinizi doyurmalı, sonrasında ise onları öldürerek hammadde sürekliliğinizi devam ettirmelisiniz. Şimdi gelin bu farklı aşçılık oyununun genel dinamiklerine birlikte bakalım.
Godlike Burger Oyun İncelemesi
Liquid Pug ekibi tarafından geliştirilen Godlike Burger, restoranınıza gelen müşterileri öldürmeniz gereken ve onları kıyma makinesinden geçirdiğiniz farklı bir işleyişe sahip. Oyunun genel mantığı bunun üzerine kurulsa da farklı gezegenler ile birlikte meydan okumanın arttığı bir bölüm yapısına da sahip. Zaten oldukça gore diyebileceğimiz bu işleyiş polise rüşvet yedirme gibi dinamikler ile daha da şenleniyor. En azından klasik aşçılık oyunlarından sıyrılması bu konuda oyunun sevdiğim yönlerinden biri oldu diyebilirim.
Oyunu açtığınızda işleyişini çözmek biraz zor olabiliyor. Özellikle dinamikleri hızlı ve sizin de ona göre hızlı düşünmeniz gereken bir yapısı var. Yapım ekibi bu nedenle Öğretici adında oldukça açıklayıcı bir eğitim modunu oyuna eklemişler. Oyuna başlamadan önce işe yeni başlayan bir aşçı gibi bu bölümü bitirmenizi tavsiye ediyorum. Burada yemek pişirme dinamiği başta olmak üzere müşterilerinizi nasıl sorunsuz ortadan kaldıracağınız ve onların psikolojileri hakkında da gerekli bilgilere sahip oluyorsunuz.
Tabi tüm müşterilerimiz uzaylı olduğu için damak tatları bizden biraz farklı. Bu nedenle elimiz bol bir şekilde kestiğimiz tüm müşterileri bir nevi geri dönüşüme kazandırıyoruz. Onların midesini bozup tuvalete gittikleri anda ortadan kaldırabiliyor ya da sigaraya çıkmalarını sağlayıp bir tenhada sıkıştırabiliyorsunuz.
Öldürdüğünüz müşteriler önce kıyma makinesine, ardından ise gün sonunda dolabınıza giriyor ve yeni müşteriler için bir nevi lezzet durağına dönüşüyorlar. Sıradan bir katil gibi malzemeyi ziyan etmeyen aşçımız, uzaylı dostlarımızın her parçasından yararlanıyor. Tabi iş bu noktaya gelmeden önce gelin kepenk açtığımız ana geri dönelim.
Godlike Burger oyununda faturalarını ödeyen, yeni malzeme almak için canını dişine katan, yeri geldiğinde de elini kana bulayan bir aşçıyı kontrol ediyoruz. Müşteriler restorana ilk girdiğinde bir düşünme aşamaları oluyor. Kimi langırt oynuyor, kimi arka salonda strip club kısmına uğrayabiliyor. Boş boş takılan, birşey almayacağını anladığınız müşterilerin kıçını tekmeleyip restorandan atabiliyorsunuz. Tabi tenhada sıkıştırıp alaşağı edebilirseniz ekstra kara geçmiş olursunuz, benden söylemesi.
Karar aşamasına geçen müşterilerin siparişleri sol taraftan akmaya başlıyor. Kimi hamburgerinde soğan, kimi peynir kimi de domates seviyor. Tüm siparişleri ona göre hazırlamaya çalışıyorsunuz. Elinizdeki tüm malzemeler dolapta yer alıyor ve ekmek, yeşillik ya da domates gibi malzemeleri sıcak tezgaha dizdikten sonra etinizi (eski müşterilerinizi) pişirmek üzere ocağa atıyorsunuz. Burada dikkat etmeniz gereken nokta eti çok yakmamak, eğer zamanında ocaktan almazsanız kömür oluyorlar ve tekrar pişireyim derken müşteriyi kaçırabiliyorsunuz. Bir diğer dikkat etmeniz gereken nokta ise bozulan aletleri tekmeleyerek düzeltmek. Eti pişirip tüm malzemeleri dizdikten sonra, gel-al mantığı ile hamburgeri teslim noktasına koyuyoruz. Eğer herşeyi doğru yapıp, lezzeti yakaladıysanız müşteri hamburger parası üstüne bahşiş bile bırakıyor.
Tabi dediğim gibi gün sonunda malzeme bitmeye başlıyor. Her ne kadar oyunun ana üssü diyebileceğimiz gün sonunda farklı ekmek çeşitleri, domates, soğan ya da peynir gibi ürünleri sipariş etseniz de bazı özel soslar ve et temini için müşterilerinizi alaşağı etmeniz gerekiyor.
Bu işleyişte ise müşterinizin önce parasını alıp, hamburgerini yedirtikten sonra yapmanız sizin kârınıza oluyor. Verdiğiniz bir sos ile müşterinizin midesini bozabilir ve ödemeyi aldıktan sonra tuvalete giden müşterinizi burada satır darbeleri ile etkisiz hale getirebilirsiniz. Tabi onların da eli ekmek toplamıyor. Dikkatli olmassanız tüm günü en baştan oynamanız gerekebiliyor. Müşteriyi hallettikten sonra cesedi ortadan kaldırıyor ve elinizi yüzünüzü yıkayıp işe devam ediyorsunuz. Eğer bu esnada başka bir müşteriye yakalanırsanız işler sarpa sarabiliyor. İşin ucu polise kadar gidiyor ve günün sonunda ya oyunu kaybediyorsunuz ya da polise okkalı bir rüşvet vermeniz gerekebiliyor. Özellikle oyunun ilerleyen aşamalarında verdiğiniz bu para iflasınıza bile yol açabilir.
Godlike Burger oyununda ilerledikçe müşteri alışkanlıklarını kaydetme gibi birçok dinamiği de öğreniyorsunuz ve tüm bu işleyiş oyuna daha hakim olmanızı, daha hızlı davranmanızı sağlıyor. Oyunda zamanı yavaşlatma ve hızlandırma dinamiğine de yer verilmiş. Fakat bu kadar farklı dinamiklere rağmen günün sonunda hep benzer bir deneyim sizi bekliyor ve oyun kısa bir süre sonra fazlasıyla sıradanlaşmaya başlıyor. Aslında konsepti iyi olsa da bu konsepti çok fazla dallandıramayan bir oyun olduğunu söyleyebilirim. Bu da oyundan kısa bir sürede sıkılmanıza ve bu farklı dinamiklerin sıradanlaşmasına sebep olmuş.
Sonuç olarak Godlike Burger dediğim gibi farklı işleyişi ile benzer aşçılık oyunlarından sıyrılmayı başarmış. Fakat sahip olduğu bu güzel dinamiği uygulamaya geldiğinde çeşitlendiremiyor ve sıradanlaşmasını engelleyemiyor. Diğer taraftan klavye ile oynamak çok zor ama kontrolcü taktığınızda oyundan daha akıcı bir deneyim alıyorsunuz. Unutmadan oyunun menü ve tüm altyazılarının Türkçe olduğunu da hatırlatayım. Eğer aşçılık oyunlarını ve bu tarz yapımları seviyorsanız oyunu deneyebilirsiniz. Unutmadan Steam sayfasında demo sürümü de yer almakta.